Rock Diaries
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Rock Diaries

Rock'N Roll
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Mutsuz Değil Melankoliğim

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
FaLLen00
RockeR
RockeR
FaLLen00


Mesaj Sayısı : 112
Yaş : 30
İfAdem : Mutsuz Değil Melankoliğim F2a49e77adcbd8486691fb6efd0c4aac
Ruh Halim : Mutsuz Değil Melankoliğim Cesur10
Kayıt tarihi : 24/07/08

Mutsuz Değil Melankoliğim Empty
MesajKonu: Mutsuz Değil Melankoliğim   Mutsuz Değil Melankoliğim Icon_minitimePerş. 7 Ağus. - 12:42:56

Mutsuz değil melankoliğim


2006’nın en ciddi çıkışını şüphesiz Emre Aydın yaptı. Daha albüm çıkmadan büyük bir hayran kitlesi edinmişti ve onlar bu çıkışı zaten bekliyordu. Peki kendisi bu kadarını bekliyor muydu, şimdi şaşkın mı, albümü kaydederken neler yaşadı? Emre’yle hepsini konuştuk.

Şöyle başlayalım, şimdiye kadar sorulmuş en saçma röportaj sorusu neydi? Hani biz de kazayla sorarız filan.

Öyle kötü bir şey sorulmadı ama kötü bir röportaj oldu. Bir kere müzik programı diye gittim, benim de her programı gitmeden önce takip etmem mümkün değil tabii. Hiç radyo dinlemeyen biriyim üstelik. Oturduğum gibi Şebnem Dönmez’le beraber misin diye sordular. Alakası yok filan dedim, “Ama evlilikleri bozuldu” diye cevap verdiler, e ne yapayım ama ben? Ulusal yayın yapan radyodayım ve onun için davet edilmişim belli ki; albümle ilgili hiçbir şey konuşulmadı. En rahatsız olduğum röportaj böyleydi.

Yolun nasıl SonyBMG ve GRGDN ile kesişti? Yani keşfediliş hikâyen nedir?

“Sing Your Song” yarışmasını biliyorsunuz. 6. Cadde o şekilde keşfedilmişti. Yarışma vasıtasıyla Haluk Kurosman ile tanıştım. Miksler başındaydı yarışmada. Keşfedilmek diyorsanız böyle oldu işte.

6. Cadde’nin şarkılar daha bir nağmeliydi. Bu sefer öyle olmasın diye özellikle mi düşündün?

Vokalim oturdu aslında. Arabesk benim rahatsız olduğum, karşı durduğum bir şey değil, o konuda bir sıkıntım yok. Benim yorumum, 6. Cadde’den sonra oturdu. Esasında hiç tecrübesi olmayan iki tane çocuğun on beş günde kaydettiği bir albümdü o. Ne benim nasıl söylediğim belli, nasıl söz yazdığım belli, ne Onur’un ne yaptığı belli...

“Belki Bir Gün Özlersin” ile çıkmadığın için sağ ol. Peki hit olarak sunacak mısın artık şarkıyı, içine sinecek mi, yoksa o orada kalacak mı?

En azından ikinci video da ona çekilmesin diye düşünüyoruz. İkinci video, “Git” ya da “Kim Dokunursa Sana”ya çekilecek. “Belki Bir Gün Özlersin”i nasıl değerlendireceğiz, ekipçe oturup bir konuşmak gerekiyor onu.

Son altı aydır kime sorsak Emre Aydın’dan haberdardı. Bu gecikme merak da yaratabilirdi, tam tersi olup insanlar ismine fazlasıyla aşina da olabilirdi, hatta bıkabilirlerdi. Endişeli miydin o sırada?

Endişeli değildim ama mahcup olduğum bir dönem oldu. Çıkacak diye söz verdikten sonra altı ay gecikti albüm. Bunun mahcubiyetini yaşadım. Ancak zorunlu bir gecikmeydi, elimde olan bir durum değildi yani. Fazla düşünmemeye çalıştım, işin piyasayla, pazarla alakalı kısmını fazla kafaya takmamaya çalışıyorum.

6. Cadde’nin çok ilgi görmediği malum. Bu sefer de başarıya teğet geçseydin tekrar deneyecek miydin?

Denerdim, mutlaka denerdim. Bu albümün çok iyi gidiyor olması, bir sonrakinin çok iyi gideceği anlamına da gelmiyor. Bu işler böyle işliyor, kimse de aksinin garantisini veremez. Benim kontrolümde olan tek şey, albümün yapım aşamasında, işin mutfağı derler ya, orada elimden gelenin en iyisi yapmak. Benim yegâne amacım, bir sonraki albümün bundan daha iyi olması. Başarıya her zaman teğet geçebilirsiniz, sonuçta bu bir ürün ve bunu pazara sunuyoruz. Eğlence sektöründesiniz, işin içinde kontrolünüz dışında başka faktörler de var.

Konuştuğum herkesten duyduğumuz şey “Emre çok efendi çocuktur”.

Çok sağ olsunlar (kahkahalar).

Tuğrul Akyüz ile çalışmışsın, Deniz Özbey seni çok seviyor, istesen mutlaka söz yazardı. Bu albüme senden sonra söz yazacak ondan başka birini düşünemiyoruz. Hiç içinden geçmedi mi? Yoksa şarkılarda hep senin imzan olsun mu istedin?

Yok, hiç öyle bir şey düşünmedim. Biz GRGDN’de çok fazla kurumsal takılmıyoruz, hatta hiç takılmıyoruz. Vega, Gripin, maNga, hep GRGDN tayfası biliyorsun. Ulus’ta bir stüdyo var, işi olmayan, müsait olan gidip el atıyor. Mesela ben bu röportaj bitince Gripin’in yanına gideceğim stüdyoya, bir türlü yapamadığım bir vokal var, onu tamamlamaya (Gripin’e konuk olduğu şarkının ismi “Sensiz İstanbul’a Düşmanım”). Yeni Gripin albümü ocak ayında çıkacak ama biz şarkıyı önceden dinledik, gerçekten de damar derler ya, tam öyle işte, ezip geçecek bir şarkı olmuş. Deniz gelemedi, ben gidemedim, bir şekilde kaynadı bu. En sevdiğim yerli grup Vega, ötesi yok. Bütün şarkılar benim olsun diye düşünmemden değil yani, şarkılara Haluk’un katkısı var mesela. Pek öyle düşündüğün gibi olmuyor bu iş, “hadi şimdi Gripin’den falanca gelsin, oturup ne yapacağımızı konuşalım” demiyoruz. Gelen bir şey yapılıp bitiyor. Hepsiyle yakın arkadaşız ve arkadaşlık ilişkisi dahilinde gerçekleşiyor bunlar hep. Mesela Cem (maNga’dan Cem) İstanbul’daysa gelip çalar mı dedik, aradık, İstanbul’daymış, geldi çaldı.

Biz Tuğrul’un düzenlemesini yaptığı “Unut” başladığında, daha Tuğrul’u bilmeden “aa Vega” diyerek dinledik.

Tuğrul, şarkıya elektronik sesler ekledi. Birkaç şarkıda çıtırtılar var, kör göze parmak olmasın diye çok öne çıkarmadık ama özellikle kulaklıkla dinlediğinde ortaya çıkıyor. Glitch denen bir tarz var, yeni yeni birkaç kişi yapıyormuş yurtdışında. Tuğrul öyle şeyleri çok yakından takip ediyor, tamamen yeni bir tat olsun diye “Böyle bir şey var, ben hastasıyım, kullanalım mı” diye sordu, ben de tamam dedim. Böyle bir katkısı var. Böyle bir şey bulduk diye milletin gözüne de sokmak istemedik, o yüzden arka planda sakin sakin dönen şeyler var albümde. Çok da zor bir şey o eklediği, atıyorum, iki saniyelik bir çıtırtı için 40 kanal açtığı, doğru anda kullanmak için saatlerce uğraştığı oldu. Gitar da çaldı. Düzenleme konusunda da bir sürü katkısı oldu.

Zaten çok mutluyduk, her şey tamamdı, kalbimizi deşen hiçbir şey yoktu, bir tek bu albüm eksikti, sağ ol gerçekten de (gülüşmeler). Çok klişe gelecek sana ama mutsuz ve yalnız bir adam mısın?

Mutsuzu bilmiyorum ama melankolik olduğum kesin. Sürekli depresif geziyor filan değilim ama bu şarkıları yazdığım dönem mutsuz bir dönemdi. Hem ilişkim bitmişti hem o sırada İzmir’de okuyordum, okul çok kötü gidiyordu. Ne müziğe, ne okula vakit ayırabiliyordum. Hani herkesin hissettiği türden bir gelecek kaygısı içindeydim. Üç arkadaş aynı evde kalıyorduk, o evi boşalttırdılar, ne bir ev bulabiliyorum ne okula gidebiliyorum, hakikaten çok kötü hissettiğim bir dönemdi ve doğru düzgün ancak şarkı yapabildim.

O zaman şimdi işler yolunda gidince yeni şarkılar laylaylom mu olacak?

Yok olmaz, iyi hissettiğim zaman zaten şarkı yazmakla uğraşmıyorum (gülüşmeler). Müzikte de edebiyattaki gibi.

Video ile gurur duyduk, tebrikler. Arkadaki televizyonda Müjde Uzman ile senin oynadığın bir video oynuyor. O video nedir öyle?

Teşekkürler, “Afili Yalnızlık”ın videosunu ben de çok seviyorum. “Belki Bir Gün Özlersin”e bir video çekmiştik televizyonlarda dönsün diye. Ancak yetişmedi. Sonra albüm de çıkamadı zaten, bu arada insanlar yalan söylüyorsun, yok böyle bir albüm filan diyorlardı. Neyse, yeni video klip çekilince o televizyonda alışveriş kanalı açık olsun diye düşündük ama o konuda aksaklıklar olunca biz de bu videoyu oynatalım dedik.

Konuştuğumuz herkesin söylediği bir şey daha var, dinledikleri en iyi söz yazarlarından birisin. “Acemi âşıkları boğan sular biliyorum” diyecek kadar yaşadın mı? Bu olgunluk nereden?

Her yaşta herkes her şeyi bilir sanır ya, yok öyle bir şey tabii. Fikir beyan etmek benimki aslında. Ne aşkta ne de başka bir konuda, konunun hepsine hakimim diye ahkâm kesecek bir durumum yok yoksa.

Albümdeki favori şarkın hangisi?

Bir kere kaydederken çok fazla dinliyoruz. Kaydetmeden önce zaten binlerce defa kafanın içinde de dönüyor ya, sıkılıyoruz bir süre sonra kendi şarkılarımızdan, artık o yüzden konserlerde şarkılar değiştirilir. Şu sırada sıkılmadığım “Dayan Yalnızlığım” kaldı bana ama tamamını seviyorum. Zaten dinleyici olarak hepsi içime sinen şarkılar.

E kayıttan sonra, radyoda, yolda da kurtulamıyorsun şarkılarından. İlk defa ne zaman kendi şarkını dışarıda duydun?

Metro’ya bindim, elimde gitarım var, albümün çıktığı iki gün filan olmuş daha, İstiklal’e çıktım, yağmurda koşuşturuyorum, bir fotoğraf çekimim var. İstanbul’a bir damla yağmur düşünce Taksim de bir acayip oluyor ya. Megavizyon’da çalıyordu, bir utandım, öteki tarafa döndüm, öteki tarafta da çalıyordu. Gitarı düşürdüm, onu yerden alayım derken bu sefer gitarı birine çarptım.

Müzik geçmişin ne, ne dinliyordun, ne dinliyorsun?

Şimdi alternatif rock dinliyorum, buna Britpop da dahil tabii. İlk aldığım albüm Kayahan’dı galiba ya da Sezen Aksu. Ailemden Zeki Müren’e kulak dolgunluğum vardı. Ortaokulda metal furyasına kapıldım, Guns N’Roses’dan Metallicaya, Metallica’dan Sepultura’ya geçiş şeklinde, işin cılkını çıkararak. Sonra ya Oasis ya da Blur dinledim, albümünü aldım filan derken diğer tarafa kaydım, çok da iyi oldu. Metalin sınırlayıcı bir yanı var, oysa çıkış noktası olarak kurala tepkili. Alternatif rock’ın böyle kısıtlamaları yok en azından. Sonra o taraftan devam ettin.

Boş vakitte neler yapıyorsun?

Çok arkadaşım yok, 5-10 arkadaşım var, çok yakın olduklarım da 2 tane filan. Boş vakitlerde evdeyim, televizyonla hiç alakam yok, programlara katılıyorum, maymun olmayalım diye televizyon aldım (kahkahalar). Yoktu yani önceden. Şimdi de duruyor, çıktığım bir program varsa ona bakıyorum sadece. İnternet’e giriyorum, kendi siteme bakıyorum mutlaka. Bilgisayarla da çok alakam yok. Daha çok edebiyatla ilgileniyorum, Edip Cansever çok severim. “Ben Ruhi Bey Nasılım” mesela. Şiir şeklinde başlıyor. Bir karakter var, onunla ilgili de 15 tane şiir var. Her şiir önce kendi arasında şiir ama birbirlerine bağlı ve hepsi birlikte de bir şiir, bir taraftan da hikâye aslında. Edip Cansever’in diline zor alışılıyor ama.

Şarkılarda geçmişinden birilerine mesaj var mı? Fark ettiler mi?

Aralarda ipuçları vardı, o da fark etti:)

(alıntıdır)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Mutsuz Değil Melankoliğim
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Rock Diaries :: Müzik :: Röportajlar-
Buraya geçin: